16.12.13

YARIMADADA ÇAMURAŞK - 1

Evet, ben epeyce babamım… Kendisine daha yoğun ya da daha fazla maruz kalsam daha çok o olabilirmişim. Çocukluğumdan beri bu yalnızlık, yabanilik sempatisi, gitmeye düşkünlük,  bu rahat batmaları falan hep vardı bende. Genlerimi babam bozmuş olsa gerek…

Allahtan, ben epeyce de annemim… Sevdiklerime düşkünlüğüm, hayatın gerçeklerinden kopamayışım falan…

Sadece ikisinden biri olsaymışım durum kelekmiş… Gel gör ki, bu iki zıt malzemeden mamül bir bünyenin ne kadar sağlıklı olduğu da su götürür! Bu yüzden, bir ayağı öne, diğeri geriye adım atan köçekler gibiyim. Aynı yerde tepine tepine, olduğum yeri oyup duruyorum. Böyle giderse diri diri gömeceğim kendimi.

Gömülmekten kaçmak için bir hamle yapıp, Bodrum’a doğru bir adım atıyorum. Bu bir yanıyla artık gelenekselleşmiş “yılı bitirme gezilerinden” biri olmakla beraber, önemli bir misyonu var: Yıllardır geviş getirdiğim üzere, daha yaratıcı ve anlamlı bir hayat olasılığı üzerine bir keşif gezisi. Planlı, programlı, bir meselesi ve amacı olan bir yolculuk… En çamurlu yerleri ve insanları bulup, çamur parçaları arasına karışmış olabilecek cevapları bulmaya çalışma serüveni…

Hem, Bodrum’un bana borcu var. Bendeki kabahatleri çok büyük. Kendini affettirmek zorunda.  

Denizi Pişirdik - Dünyanın ilk sualtı seramik sergisi / Bodrum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder