6.8.11

DOĞUMA - Bölüm 4

Sukhothai


1. gün:

Normalde sabah 8.45 treniyle Sukhothai’ye geçecektik ama döviz büroları geç açıldığı ve bilet paramız olmadığı için treni kaçırıp otobüsle gitmeye karar verdik. Otobüsü beklerken adeti bozmayıp sabah biralarımızı götürdük.































Otobüsten inince tuktukla otele geçtik. Otel çok güzel ve konforluydu. Şehir erken uyuyordu. Yapacak fazla bir şey yoktu. Yiyecek tezgahlarını gezip garip meyvelerden satın aldık, garip yiyeceklere mal mal baktık.

































Ong ladyboy'larla fotoğraf çekilip onları mutlu ettikten sonra :D biralarımızı içip otele döndük. O akşam Thai masajı da yaptırmıştık diye hatırlıyorum ama ne zamandı unuttum şimdi.


































2. gün:

Old Sukhothai’deki kalıntıları gezmek için tuktuk kiralayıp güzel bir gezi yaptık. Kalıntılar çok güzeldi ama sanırım biz en çok kızılımsı renklerini beğendik.











































Öğleden sonra otele döndük. Ong her yalnız kaldığında yaptığı gibi kendine bir sürü yeni arkadaş bulmuştu! Beni onlarla tanıştırmak istediğini söyleyerek içi su dolu dev bir saksı gibi olan şeylerin yanına götürdü. Meğer o saksımsı şeylerin içinde bir sürü minik balık varmış. Elini ayağını suya sokunca gelip minik ısırıklar alıyorlardı. Bir süre onlarla eğlendik. Sonrasında önceki gün kararlaştırdığımız şekilde, Bangkok’a uçakla gitmek üzere havaalanına doğru yola düştük.





























Sukhothai’deki havaalanı olağanüstü bir yerdi! Bilmeden yanından geçsek havaalanı olduğunu anlamazdık. Anlatmaya çalışmak yerine fotoğraflarını koysam sanırım daha iyi olacak. Buyrun, bu fotoğraflar bir havaalanına aittir:












Bu fotoğraflara bir de kendiliklerinden valizlerinizi alıp taşıyan havaalanı görevlilerini, arka planda dıngır dıngır çalan Thai müziğini ve kahve ikramını, üstlerinde balık, deniz, dalgıç desenleri olan rengarenk uçakları, ayrıca; bizler araca binerken kapıya sıralanıp, selam verip el sallayarak bizi uğurlayan görevlileri de ekleyin, işte size Sukhothai havaalanı! Hanımlar yerel selamlarını verip el sallarlarken sanki sevdiklerimizden ayrılıyormuşuz gibi duygulandık. Garip bir deneyimdi gerçekten...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder